Kur’an-ı Kerim’de bu aylara saygı gösterilmesi gerektiği belirtilmiştir (Tevbe Suresi, 36. Ayet). Peygamber Efendimiz (s.a.v), bu ayda oruç tutmayı teşvik etmiş, özellikle Aşure Günü'nde oruç tutmanın faziletini vurgulamıştır.

Aşure Günü, birçok önemli olayın yaşandığına inanılan bir gündür. Bu olaylardan bazıları şunlardır:

• Hz. Adem’in tövbesinin kabulü

• Hz. Nuh’un gemisinin karaya oturması

• Hz. İbrahim’in ateşten kurtulması

• Hz. Musa’nın Firavun’un zulmünden kurtulması

• Hz. Yunus’un balığın karnından çıkması

• Hz. İsa’nın göğe yükseltilmesi

Bu nedenle Aşure Günü, Allah’ın rahmetinin ve kurtuluşunun tecelli ettiği özel bir gün olarak kabul edilir.

Kerbela Olayı ve Aşure Günü

Aşure Günü’nün bir diğer önemli yönü de, Hz. Hüseyin’in ve 70'ten fazla yakınının Kerbela’da şehit edilmesidir. Bu olay, hicri 61. yılda, Muharrem'in 10. günü gerçekleşmiştir. Hz. Hüseyin, Peygamber Efendimizin (s.a.v) torunu, Hz. Ali ve Hz. Fatıma’nın oğludur.

Kerbela, sadece bir yas değil; adalet, direniş ve zulme karşı duruşun sembolü olarak da kabul edilir. Özellikle Şii Müslümanlar bu günü matemle anar, törenler düzenler. Sünni Müslümanlar ise Hz. Hüseyin ve Kerbela şehitlerini rahmetle anarken, ibadet ve dua ile bu günü ihya eder.

Aşure Günü’nde Oruç ve İbadet

Peygamber Efendimiz (s.a.v), Aşure Günü’nde oruç tutmayı teşvik etmiş, Yahudilerin sadece 10. gün oruç tuttuğunu gördüğünde Müslümanların 9. ve 10. ya da 10. ve 11. günlerde oruç tutmasını önermiştir. Bu oruç, Ramazan dışında en faziletli oruçlar arasında sayılmıştır.

Aşure Tatlısı ve Paylaşmanın Önemi

Aşure, bu özel günde yapılan ve içinde birçok farklı malzemenin yer aldığı bir tatlıdır. Farklılıkların uyumu ve birliği simgeleyen aşure; komşulara, dostlara, akrabalara dağıtılarak paylaşma, dayanışma ve bereket anlamında toplumsal bir geleneğe dönüşmüştür.

Aşure Günü, hem İslam tarihinde yaşanmış önemli olayların hatırlandığı, hem de ibadet, dua, oruç ve paylaşma ile değerlendirilen anlamlı bir gündür. Müslümanlar için bu gün; geçmişi anlama, ders çıkarma ve birlik içinde yaşama çağrısıdır. Gerek ibadetle gerekse toplumsal dayanışmayla ihya edilen bu gün, manevi dünyamızda derin izler bırakır.